Her gün defalarca yiyoruz! O gıdalar ruh sağlığını bozuyor

Stresli Anlarımızda Tatlandırıcıların Zararları

Birçok kişi, daha sağlıklı olduğuna inanarak, düşük kalorili, düşük şekerli ikramları tercih ediyor. Ancak giderek artan kanıtlar, bu tatlandırıcıların hem bedenimize hem de zihnimize zarar verebileceğini gösteriyor. Tatlandırıcıların seçilmesinin temel nedeni, hızlı bir şekilde sevinç hissi vermeleri ve böylece stresli anlarda bizleri rahatlatmalarıdır. Ancak bu kısa süreli mutluluk duygusu, daha sonra nasıl sağlıksız bir seçim yaptığımız konusunda suçluluk duygularına sebep olabilir.

Araştırmalar, tatlı tadın beyindeki ödül yollarını harekete geçirdiğini ve nörotransmitterlerin salınımını tetiklediğini ortaya koyuyor. Bu da doğal şekerlerden alınan zevkle ilişkilendirilen bir aktivasyondur. Ancak bazı çalışmalar, yapay tatlandırıcıların aynı etkiyi göstermediğini, bunun da tatlı yiyecekler tüketilmesine rağmen hayal kırıklığı ve olumsuz ruh hali duygularına yol açabileceğini ortaya koymuştur. Bu durum, tatlı yiyeceklere olan isteği artırabilir ve aşırı tüketim ve kilo alımına yol açabilir.

Yapay tatlandırıcılarla ilgili diğer bir endişe ise depresyon riskini artırabilecekleri konusundadır. Eylül ayında yayınlanan bir araştırma, 30.000’den fazla kadını 14 yıl boyunca takip etmiş ve dokuz veya daha fazla porsiyon ultra işlenmiş gıda tüketenlerin, özellikle de yapay tatlandırıcılar içerenlerin, günde dört porsiyondan az tüketenlere göre depresyona yakalanma riskinin yüzde 49 oranında daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu araştırmada, tatlandırıcı içeren içeceklerin en önemli riski oluşturduğu ve şekerli içecekler dışında alternatif tatlandırıcı içeren diğer gıdaların da riski yüzde 26 artırdığı belirlenmiştir. Yapay tatlandırıcıların, incelenen tüm işlenmiş gıdalar arasında depresyon riskine en büyük katkıda bulunan faktör olduğu saptanmıştır.

Sonuç olarak, stresli anlarımızda tatlandırıcıların kısa süreli bir rahatlama sağlasa da, kullanımlarının sağlığımıza zarar verebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Doğal, şekerli yiyeceklerden kaçınmak yerine, sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı geliştirmeye çalışmalıyız. Unutmayalım ki, sağlıklı bir vücut, sağlıklı bir zihinle başlar.

Related Articles

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir