Son zamanlarda dünya çapında büyük bir salgın haline gelen, ismi ve görünüşü küçükken çok sevimli olan salgın, Avrupa’da kızamığın artış gösterdiği bir durum na dönüştü. Dokuz ay içinde 30.000’den fazla vakanın kaydedildiği söylendi. Avrupa bir kez daha bu salgınla mücadele etmek zorunda kalıyor. 2022’de 941 vaka rapor edilirken, 2023’te sadece 9 ay içinde 40 farklı ülkede 30 kat artış görüldü. Yetkililere göre bu durum oldukça endişe verici ve diğer bir salgın kapıda olabilir. Ocak 2023-Ekim 2023 arasında 21.000’e yakın hastaneye yatış ve 5 ölüm nedeniyle kayıt altına alındı. Salgını önlemenin tek yolu ise insanların aşılama olması. Acil aşılama operasyonlarının yapılması gerekiyor. Bu durumun etkisi tüm yaş gruplarını kapsıyor ve vakalar arasında önemli farklılıklar var. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bu durumun sorumlusu, Covid sonrasında aşı karşıtı hareketlerin artması ve aşı kapsamının düşmesi. Yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerin artması ve Covid salgınıyla bağlantılı olan sosyal ve kamu sağlığı önlemlerinin kaldırılması, hastalığın sınır ötesi yayılımını ve toplumsal bulaşmayı arttırdı. 8 Aralık 2023’te, Mayıs 2023’te bildirilen kızamığın endemik olduğu ülkelerin listesi güncellendi. Ekim 2023’te en yüksek vaka sayısına sahip olan ülkeler şunlar: Yemen, Hindistan, Kazakistan, Etiyopya, Pakistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Irak, Endonezya, Nijerya. Virüsün neden olduğu kızamık hastalığı başlangıçta basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi görünse de, sonrasında yüz ve gövdede kırmızı döküntüler ortaya çıkıyor. Hastalık yayılma riski en yüksek olan dönemin ateş başlamadan önce ve döküntü çıktıktan sonrası olduğu söyleniyor. Başlıca risk grupları ise henüz aşı olmamış çocuklar, anneden gelen korumanın azaldığı bebekler, okul öncesi dönemindeki çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler ve 2 doz kızamık aşısı olmamış kişiler.
